Türkiye'de Enerji Potansiyeli - Ahmet Eren | Makaleler - Eylül 2011

Administrator tarafından yazıldı. Aktif .

TÜRKİYE’DE ENERJİ POTANSİYELİ

Lise dönemimde, çok sevdiğim Coğrafya dersi hocam Turan Urlu ve 2 arkadaşımla beraber oturmuş muhabbet ediyorduk. Biraz eskileri hatırladıktan sonra muhabbet ekonomiye geldi. Benim öğrenciliğim dönemimde diye başladı hocam, aldığım burs geri ödemeliydi. O zamanlar enflasyon 3 haneli rakamlarda seyrediyordu. Öğrencilik dönemim bitip krediyi geri ödeme vakti geldiğinde enflasyonun bu kadar yüksek olmasından dolayı, ödeyeceğim miktar çok cüzi olmuştu. Şimdi durum öyle değil tabii tek haneli rakam artık, öğrenciliğim dönemimde 3 haneli enflasyon bana yaradı dedi ve güldük.

Muhabbetimiz böyle devam ederken, Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrekte %8,8 büyüdüğünü söyledim. Üstelik %6,7 oranında büyüme tahmininin yapıldığı zamanda diye de hatırlattım. Ekonomimizin sağlam olduğunu, üstünde durarak konuştuk. Bu sıralarda söz misal enerjiden açılmıştı ki, Fransa’da nükleer santralde patlama olduğu haberi telefonuma geldi. Bizim gündemimize ne zaman girse bu nükleer santral inşası hep bir olumsuz durumla karşı karşıya kalıyoruz. Daha önce Özal döneminde, merhum Özal: “ Ben nükleer santral yapacağım dedi.” Gerekli fizibilite çalışmaları yapıldı yer belirlendi ancak Çernobil kazası meydana gelinde proje askıya alındı. Tekrar güçlü şekilde gündeme geldiğinde Japonya’da ki felaket neticesinde nükleer santral patlamasının yaşanması, ihalenin tekrardan sonuçsuz kalmasına sebebiyet verdi. Bu güne kadar 4 kez ihaleye çıkılmış ancak bazı sebeplerden dolayı hem ihaleler iptale uğramış. Son olarak hükümetin koymuş olduğu “2023 Türkiye’sinde sıfır dışarıya bağımlı enerji politikası” kapsamında nükleer santralden karşılanacak enerjinin payı oldukça yüksek. Hükümetin bu konuda kararlı olduğu anlaşılıyor. Nükleer santral inşası için çokça protesto gösterileri yapılıyor, bir kesim karşı çıksa da bir kesim yapılmasından yana tavır gösteriyor.

Hocamdan yine bir alıntı… “Nükleer santral inşasına karşı çıkan kişiler, topluluklar var ya, gideceksin ilk başta onların elektriğini keseceksin bak bakayım bir daha protesto yapıyorlar mı? Bir başka grup daha var bunlardan beter, onlar; hem elektrik pahalı diyorlar hem de nükleere hayır diyorlar bunlar hepten beter.” Nükleer santral bir güçtür. Her açıdan. Elektrik fiyatlarının aşağıya doğru yönelmesini istiyorsan nükleere hayır demeyeceksin. Elektrik üretimini sen rüzgar türbinleriyle, barajlarla karşılayamazsın. Enerji yönüyle sıfır dışarı bağımlılık ve ekonominin daha da güçlü, daha sağlam olabilmesi için nükleer santral gerekli.

Bunun yanında İstanbul Boğazı’nın altındaki akıntının değerlendirilmesi gerekiyor. Bunlar var olan imkanları kullanmamak, yani zarar olarak yansıyor bize. Dalga enerjisi yayılmaya devam ediyor. Karadeniz’in potansiyeli bu konumda kullanılması gerekiyor.

Bu hoşbeş muhabbet esnasında çıkan satır başlarıyla birlikte, Türkiye’de enerji konusuna ufakça değindik. Bunun yanında, Wall Street Journal gazetesi Türkiye ekonomisine övgü dolu bir makale yayımlamış, makalede tek bir olumsuz yön var yüksek cari açık. Zaten bizimde dert yandığımız tek nokta yüksek cari açık. Genç nüfusun yoğun olduğu ülkemizde; giderek artan hane sayısı, kişi başına düşen enerji tüketimi gibi göstergeler ışığında, dışarıya bağımlı enerjimizi en aza indirgemek için atılması planlanan adımlarla birlikte, enerji kaleminde dışarıya bağımlılığımızın azalmasına paralel olarak cari açıkta azalacaktır.

Ahmet Eren

Paylaş


     Ahmet Eren’in Eski Yazıları

Online dergiler Online dergiler