İçimizdeki Düşman - Buket Abanoz | Serbest Kürsü - Haziran 2011

Administrator tarafından yazıldı. Aktif .

İÇİMİZDEKİ DÜŞMAN 

Her baktığımızda geçmişte yolculuğa çıktığımız, içimizi okşadıkça gözlerimizi tatlı tatlı yaşartan, en güzel hatıralarımıza bir pencere açan çocukluk fotoğraflarımızı sırf eski veya çirkin diye yırtıp atabilir miyiz?

Ya da dişimizi tırnağımıza takarak gece gündüz emek verdiğimiz, ilmik atlamamaya özen gösterirken üzerinde uyuyakaldığımız, el işimizi; tam da sonuna geldiğimizde örgüyü ayakta tutan şişi çıkarıp, tek hamlede sökebilir miyiz?

Tabi ki, hayır.

Peki o zaman, nasıl oluyor da omuz omuza hayatın yükünü paylaştığımız insanlara yıllar yılı dargın kalabiliyor yahut en yakın dostumuzu bir gecede azılı düşmanımız ilan edebiliyoruz?

Suçlu, karşımızda bizi anlamadığını düşündüğümüz kardeşlerimiz değil. O içimize sızan menfur duygular: Kızmak, kin duymak, buğzetmek hatta nefret etmek...

Bizim asıl düşmanımız, ufacık bir kıvılcımı alevlendirebilen öfkemiz. Yapılan haksızlığı unutmayarak öç almak için yanıp tutuşan hırsımız. Özür dilemeyi küçüklük atfeden kibrimiz.

Bu sinsi düşmanlarımız, ruhumuzu hasta ediyor ve günden güne eriyen bir hastadan farkımız kalmıyor. Kimi zaman vicdanımızın haykırışlarını duymuyor ve öfkemizin izlerini takip etmekten vazgeçmiyoruz. Sonunda haksızlığa haksızlıkla cevap vererek, pişmanlıklarımıza bir yenisini daha ekliyoruz. Ve bu savaşta galip gelebileceğimizi sanarak aldanıyoruz.

Çoğu zaman kötülüğe iyilikle yanıt vermek nefsimize ağır gelir. Peki, bize taş atana aynı taşı fırlatarak kıyamete dek sürecek bir silsileye sebep olmak mı daha kolay geliyor?
Yüreğimizi balmumu misali saran, ama gözümüze aşılması imkânsız gibi gözüken kafeslerden kurtulmak, her birimize aslında doğarken bahşedilmiş bir armağan, bir yetenek. Olanı biteni bir kenara itip masamızın üzerini temizlerken, son sözü ben söylemeliydim, o bana hainlik yaptı gibi hayıflanmaları da çöp kutusuna atmalı. Aslında düşmanımız sandığımız kişinin bizim kötü hallerimizi gösteren birayna olduğunu unutmamalıyız. Aynaya siluetimiz nasıl yansıyorsa, gördüğümüzün ondan farklı olmasını bekleyemeyiz.

Bir adım ileri atmak, elimizi uzatmak, af dilemek ve affetmek; en yakınlarımızdan nefret edip, yalnızlaşmaktan çok daha kolay.

Unutmayalım ki; biz yüreğimize ilmik ilmik işlenmiş mukaddes değerleri muhafaza edebildiğimiz müddetçebitmez tükenmez bir hazinenin içindeyiz.

Buket Abanoz

Paylaş

Online dergiler Online dergiler