Tek Sorun: Cari Açık - Ahmet Eren | Makaleler - Mart 2011

Administrator tarafından yazıldı. Aktif .

TEK SORUN: CARİ AÇIK

Tüm dünyayı etkileyen Global Ekonomik Kriz’den her ülke olumsuz etkilendi. Bunun temel nedeni dünyanın 1 numaralı ekonomik güce sahip olan Amerika’da yaşanmış olup, tüm dünyayı etkisi altına almasıydı.

Yaşanan krizden en az zararla çıkan ülkeler bir elin parmağını geçmezdi. Bu ülkelerden biri de Türkiye’ydi ama…

Yaşanan krizden en az zararla, güçlü şekilde çıkan Türkiye, Dünya basının dikkatini çekip, üzerinde çokça makalelerin yazılmasına araştırmaların yapılmasına sebebiyet verdi.

Şu anda bankacılık sistemi sorunsuz şekilde işliyor. İşsizlik azalıyor. Ekonomi hızla büyüyor. Ancak; cari açığın artması tüm bu iyimser tabloyu bozmaya yetiyor. Cari açık nedir sorusu soracak olursanız, ülkenin döviz ihtiyacını karşılayamaması durumudur.

2010 yılında Türkiye’nin cari açığı 48.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Oysa, 2010 yılı cari açık beklentisi sadece 22.3 milyar dolardı. Açıklanan bu veri neticesinde, tartışma programlarında “cari açık neden bu kadar fazla oldu” konuları işlendi. Peki; bizde bu soruya cevap arayalım.

Cari açık, ülkenin döviz ihtiyacını karşılayamaması durumunda artışın gerçekleştiği bir durum olduğunu yukarıda bahsettim. Yabancı yatırımcıların kriz sonrasında ülkemizdeki varlıklarını, sıcak paralarını pazarımızdan çekmesi cari açığı arttıran önemli unsurların başında geldi. Öte yandan planlanan projelerin inşasına geçilmesi, büyüyen sektörlerin yaptığı ithalat, cari açığın artmasına sebebiyet verdi.

Bu sektörleri inceleyelim.

Enerji alanında dışa bağımlı olan bir ülkeyiz. Ve bu enerji ithalatı hiç bitmez. Kendi enerjimizi kendimiz üretmemiz gerekiyor. Bu durum birçok kesim kadar konuşuluyor. Yapılan planlar çerçevesinde 2023 yılında bu hayalimiz gerçek olabilir. Bunu bekleyip göreceğiz. Petrol fiyatları ciddi anlamda artmaya başladı. Petrolü de ithal eden bir ülkeyiz. Cari açığın, enerji kolunda açık verdiği sadece bir yakıt türü petrol. Doğalgaz ithalatı, fosil yakıtların ithalatı derken cari açığı zora sokan bir alan haline geliyor enerji. Enerji ithalatımız cari açığın yarısına denk düşüyor…

Havacılık sektörü ülkemizde çok gelişmeye başladı. Önceden, otobüs yolculuğuna daha çok önem verirdik. Hava yolculuğuna yeltenmezdik bile. Tabii bu söylediğim yurtiçi ulaşımına ait göstergeler. Ama son yıllarda havacılık sektörüne giriş yapan birçok şirket, fiyatların rekabetten dolayı düşmesine sebebiyet verdi. Bu rekabet en çok müşteriye yaradı. Çünkü; ucuz bilet ve daha az zamanda ulaşım müşteriyi cezp etmeye başladı. Bu durum havayolu taşımacılığına ivme kazandırdı ve son 2 yılda ciddi anlamda büyüme kaydetti. Gerçekleşen büyüme sonrasında, yeni uçak alımları başladı. İşte bu filo büyütme çalışmalarıyla ithal edilen uçaklar ve uçak araç gereçleri cari açığın artmasına neden olan bir diğer husus. Bu kalemdeki net cari açık 3 milyar dolar olarak gerçekleşti.

İnşaat alanında yaşanan gelişme ve büyüme demir çelik ithalatını patlattı. Öte yandan planlanan projelerin hayata geçirilmek için yapılan inşa çalışmaları hız kazanması cari açığı zorlayan bir diğer etken oldu. Bu alandaki cari açık 7.3 milyar dolar oldu.

Sanayi üretiminde ki artış, makine ve aksamları ithalatını da arttırdı. Bu ithalat 12 milyar dolar olarak gerçekleşti.

2010 yılı ilk iki çeyrekte gerçekleşen 11.8 ve 10.2’lik ekonomi büyümesi şirketlere de yansıdı. Sanayi üretimindeki artış, ekonomik büyüme derken pazarda ki büyümede bir hayli fazla oldu. Pazarda ki büyüme yeni yatırımları sağladı. Bu yatırım ihtiyacı ise; yatırım malları ithalatını arttırdı. Bu kalemde ki net açık 7 milyar dolar oldu.

Tarım alanında gerçekleşen yeniliklere ayak uydurmak gerekiyor. Aksi takdirde pazarda geri kalmaya üretimin azalmasına sebebiyet veriyor. Bu durumda ise tarım araç gereçleri ithalatı önümüze çıkıyor. Bu alanda yapılan ithalat 3.8 milyar dolar.

Yukarıda incelediğimiz kalemler cari açığımızı arttırıyor. Peki cari açığı azaltmanın yolunu sadece yukarıda okuduğumuz sektörlerden ithalat yapmamamız mı oluşturacak?

Hayır.

Şu anda cari açığı azaltmak için 2 yolumuz var. İlk yol kriz sonrasında, yabancı yatırımcıların ülkemize yatırım yapmasını sağlamak. Keza, yatırım yapılabilir ülkelerin başında geliyoruz. Yabancı yatırımcıdan döviz girdisi sağlamak zor değil. Diğer yol ise Merkez Bankası’nın döviz işlemlerine müdahalesiyle sonuç aramak olacaktır…

Ahmet Eren

Paylaş


     Ahmet Eren’in Eski Yazıları

Online dergiler Online dergiler