Aktarma Kaç Düşüyor? - Aysel Serpil Görgün | Makaleler - Aralık 2010

Administrator tarafından yazıldı. Aktif .

AKTARMA KAÇ DÜŞÜYOR?

Sosyal bilimler ile ilgili hususlarda benzer olayların benzer şartlarda benzer sonuçları veremeyebileceğini öğrendik. ‘Su yüz derecede kaynar’ ifadesindeki kesinliğin bir sosyolog açısından hayret verici bir unsur olmaktan çıkması mümkün değildir.

Bir başka boyutta ise sosyal bilimlerin birbirleriyle ilintili olduğunu ve bu ilintiden beslenip bu ilintiden alakasız olarak ben bu işi yapıyorum diyen insanın ‘o’ işten sapabildiğini görürüz.

Ancak tabanın genel yargılarına karşı bir sapma olmadığı ve bu sapma iç ve dış güç dengelerini rahatsız etmediği sürece şekli sapma fazla göze batmaz. 

Toplumun sosyal gelişiminin ne şekilde olması gerektiğini ileri süren bir sosyolog artık ideoloji gömleğini giymiş, bu toplumların şartlar şu haldeyken şu şekilde hareket ettiğini açıklayan sosyolog ise tarihe el atmıştır. Pek tabi bunların olmaması gerektiğini iddia etmiyorum.

Sadece sosyal bilimlerin bu esnekliğinden ilham aldıklarını düşündüğüm başta siyasetle uğraşan kişiler olmak üzere toplumsal dinamiklerin sözü dinlenir kademelerindeki kimselere ne yapmaya çalıştıklarını soran, sorgulayan; demokrasiden nasibini alabilmiş bir halk olabilmemiz beklentisindeyim:

Bunun içindir ki; yasama yetkisine gözünü dikmiş Anayasa Mahkemesi,

Türkiye’nin Kuzey ırak’a girip girmemesi hakkında resmi demeç veren rektör,

YÖK’ün mahiyetinin ne olmasını gerektiğini açıklayan süslü apoletli kurmay,

Ve daha nice bu konsepte sokabileceğiniz örnekle beraber toplum psikolojisi dersinden geçememiş ve kökü doğumlarından önceye uzanan sorunları eleştirebilen biz öğrenciler için Türk Dil Kurumu’na ‘vasıflı eylem aktarması’ tanımını öneriyorum.

Ama;

Yasa açıkça ‘yapma’ dediği halde anayasa değişikliğini içerik olarak denetlemek isteyen Anayasa Mahkemesi,

Üniversiteyi çiftliği gibi görüp ojeli girsin rujlu girmesin deme cüretini kendinde bulan rektör,

Amerika’nın Büyük Ortadoğu Projesi’ne alet oluyoruz, artık biz de sebeplenemeyeceğiz diye devleti yönetimine talip silahlı kuvvetler,

…için iki kelime yan yana getiremedim; affola.

Ancak onlar için de gülümsememe yol açan bir örnek vereyim: basketbol şampiyonasından sonra bir araya gelen Obama Gül’e akşamki galibiyetten bahsediyor, adamlar evimizde şampiyon olmuş, hem de finali bizimle oynamışlar. Gül de gayet sakin bir halde cevaplıyor:Futbol olsaydı biz yenerdik!

Ben de diyorum ki Gerçekten demokrasi olsaydı…

Aysel Serpil Görgün

 

Paylaş


     Aysel Serpil Görgün’ün Eski Yazıları

 

Online dergiler Online dergiler