İnşaat Sektörü - Ahmet Eren | Makaleler - Aralık 2010

Administrator tarafından yazıldı. Aktif .

İNŞAAT SEKTÖRÜ 

Ev deyince, alakasız 2 renge boyanan derme çatma yapılar akla gelirdi kısa zaman öncesine kadar. Sizlerde hatırlarsınız o günleri şüphesiz. Şimdilerde ise hiç öyle değil. Birbiriyle yarışan inşaat şirketleri birbirinden farklı projelere imza atıyor. Her türlü imkânı sunmak istiyorlar müşterilerine.

Projelerinde; her türlü sosyal imkândan faydalanmaları için birçok alternatif dünya açıyorlar müşterilerine...

Türkiye'de en büyük sosyolojik gelişmelerden biri; mahalle yaşantısının yerini site yaşantısının almış olmasıdır. Her türlü zevke seslene projeler insanlara daha cazip geliyor.

Öte yandan, inşaat şirketlerinin diğerlerinde bulunmayan farklılıklar peşinde olması yeniliklerin gelmesini sağlıyor. Yeni sitelerin sayıları attıkça verdikleri hizmette o denli artıyor.

Kendi enerjisini kendi üreten, 10. katta bile bahçesi olan, tamamen yerin altına alınan yollar insanları cezbediyor.

Site yaşantısından önceki dönemlere dönecek olursak; tamamen yalıtımsız evler, yapılar aklımıza geliyor. Türkiye'de ruhsatlı 17 milyon konutun %90'ı hala yalıtımsız durumda. Isı yalıtımı yapılmayan binalar nedeniyle her yıl 7,5 milyar dolar israf ediliyor. Avrupa’ya bakacak olursak, kişi başına düşen ısı yalıtımı malzemesi tüketimi Türkiye'nin 13 katı. Çok büyük bir rakam. Bu denli büyük olması neticesinde 7,5 milyar dolar her sene israf oluyor.

Oysa ki; bu parayı daha iyi yerlere kullanabiliriz. Türkiye'nin ısınmak için harcadığı enerji, Almanya'nın harcadığının 10 katını buluyor.

Türkiye'de yalıtımsız binanın metrekare başına enerji tüketimi 300-350 kwh arasında iken Almanya'da 30-60 kwh. Yalıtımsız binanın israf ettiği enerji miktarına bir bakın...

Büyüme gelişmelerine bakacak olursak, inişli çıkışlı grafikler izlemiş konut sektörü.

2004'te %14,1 2005'te %9,3 2006'da ise %18,5 büyüdü.

2007'de %5,7 2008'de %8,1 2009'da %16,1 küçüldü.

Son verilere göre iniş hareketleri sertçe kesilmiş, hızlı büyüme trendine girmiş. 2010 yılı 2. çeyrek büyümesi %21,6 olarak gerçekleşmiş. Yılın ilk yarısında %15 büyüdü. Aslına bakarsanız ekonomik büyümeye paralel olarak artmaya başladı inşaat sektörü. Türkiye'nin 2010 yılında hızlı büyüme gerçekleştireceğini kimse beklemiyordu ama Türkiye 2010 yılının 2. çeyreğinde %10,3 büyüdü.

Bu büyüme birçok sektörü olduğu gibi inşaat sektörünü de besledi. Piyasanın rahatlaması konut satışlarında artışa yardımcı oldu. Bu ekonomik büyümeyle birlikte inşaat sektörü %21,6 büyüdü.

İnşaat sektörü, altında birçok sektörü de besliyor. Sizinde bileceğiniz gibi bir konutun iç dekorasyonu daha zordur, birçok alternatif ve birçok kolu vardır. Yeni konut alımıyla; mobilyacından elektrikçisine, muslukçusundan beyaz eşyacısına, marangozundan iç tesisatçısına kadar herkes faydalanır.

Peki, sektörü bu kadar canlı tutan sebeplerin altında neler yatıyor?

Yüksek doğum oranına sahip olan bir ülkeyiz. Gerçekleşen her doğum, yeni bir konut ihtiyacını da doğurur. Evliliklerde her yıl artış oluyor. Tabii; haliyle yeni bir konut ihtiyacı daha. Genç nüfusun da sektörün gelişmesince payı var. Ailesiyle yaşadığı şehirden çeşitli sebeplerden dolayı ayrılması gerekebiliyor. Üniversiteyi kazanan bir genci buna örnek olarak verebiliriz. Bunun gibi birçok gencin başlarını sokacak yeni bir konuta ihtiyacı olduğunu düşünürsek. Büyüme payına haliyle katkısı oluyor.

Bunun dışında, yazımın başında yeni projelerin her türlü insanın zevkine seslenebilecek nitelikle oluşundan bahsetmiştim. Her türlü sosyal imkânı bulabiliyorlar sitelerinin içinde. Daha cazip geliyor insanlara. Daha lüks konutta yaşamayı kim istemez ki zaten? Konut kredilerinde ki ve faizlerinde ki düşüş, yeni ev sahibi olmak isteyenlere çok cazip geliyor.

2010 yılının ilk 10 ayında kullanılan konut kredisi miktarı 11,1 milyar Türk lirası. İşte bu düşük krediden ne kadar çok yararlanıldığını gösteren küçük bir örnek. Sürekli düşen konut kredisi, konut kredisi kullanım oranını da arttırdı. 2010 yılının ilk 10 ayında  %24 arttı. Konut kredisi kullananların sayısı 970.796 kişi.

Faiz oranlarının gerilemesinde ki en büyük etken enflasyon tehlikesinin azalmış olmasıdır. Mortgage kredi faizi %0,8'e kadar geriledi. 2010 yılının Ocak-Haziran döneminde satılan konut 176,127.

İnşaat sektörü, kendisiyle birlikte ayakta tuttuğu alt sektörlerle büyük büyüme potansiyeline sahip olan bir sektör. Gün içinde, muhakkak tanık olduğumuz inşaat sektörü üzerine olan reklamlar bunu açıkça ispatlar nitelikte...

 

Ahmet Eren

 

Paylaş


     Ahmet Eren’in Eski Yazıları

Online dergiler Online dergiler