Görevimizin Başındayız; Ülkenin Bize İhtiyacı Var Galiba

Tolga Gündoğan tarafından yazıldı. Aktif .

Herkes vatani görevini yapıyor sorumluluk almadan. Tabi vatan görevi kutsal kimse koltuğunu bırakmıyor bu kutsal işten mahrum kalmamak için millete en iyi şekilde hizmet etmekten daha mükemmel ne olabilir ki... Bunun yanın da koltukta veriliyorsa ne ala onlar istemiyor işin gerektirdikleri.

Vatana millete hizmet görevi nasıl yapılıyor?

Her yer de insanlar ölüyor doğa yok oluyor her geçen gün de kötüye gidiyor ama görevimizin başındayız…

Yağmur yağıyor sel oluyor sular insanın üstüne üstüne geliyor nedenini soracak muhatap bulamadan…

Kurtulanlar için de muhatap yok çünkü suçlu yok herkes birilerini suçluyor. Kimse çıkıp da Davos çıkışıvari bir tavır takınıp “milletimden özür diliyorum burada bende suçluyum en azından dereden daha suçluyum gereği neyse yapılsın” diyip üste çıkmadan kimseye çamur atmadan hatanın farkında olsun, görevdeyse zaten yapamayacaksa orada kalmanın bir anlamı yok. Görev de değilse gitsin kendisi soruşturma talebinde bulunsun. Ceza alması gereken alsın hep masum halk cezalandırılmasın. Olay da sorumluluğu olabilecek hiç kimse de çıkıp istifa etmiyor. Oralara ev izni verenler de çıkmıyor anca okul yıkarız biz zaten. Belediyeciler birbiriyle bir şeyler yarıştırıyor yok bilmem ne zamanın da yok bilmem kim insanlar ölmüş hala çamur atma görevindeyiz. Derenin alacağı intikamı insan da alabilir herhalde.

Hani yargı bağımsızdı?

Bal gibi de bağımlı. Birilerini yandaşlıkla suçlayan herkes birilerinin yandaşı. Kendine bakmadan ne güzel de suçluyorlar… Komedi mi oynanıyor ülke de belli değil. Birileri bizimle dalga mı geçiyor?

Ben millete, göreve, adalete bağlı kalamadım. Başka bağlanacak şeyler buldum diyip duyarlı bir şekilde istifa eden kimse çıkmayacak mı?

Hep birileri gelince kendi adamları uğruna mı tasfiye edecekler kendiliğinden görevi bırakması gereken kişileri?

Kısır döngüye mi çevirdik?

Birileri askere gidecek orada teğmenin biri ceza olsun diye pimi çekilmiş bombayı eline verecek sonunda o askerler orada can verecek. Bunu duyan yetkililer de kaza sonucu falan fişkan deyip bize bilgi verecek.

Meğer kaza değil katliammış…

Sorumlu tutuklanıyor peki asıl sorumlu?

Benim astım askere böyle ceza veremez diyen üst nerede?

Peki bu cezalar nerede belirleniyor herkes kafasına göre ceza mı belirliyor?

Akademideki öğretmen hiç mi demiyor benim yetiştirdiğim öğrenci böyle biri olamaz ben konum itibariyle misyonumu yerine getiremeyeceğim… Emekli olmak ya da istifa etmek gerekmiyor mu?

Habercilerin üzüm yemeyle zaten işi yok birbirlerini dövmek amaç sanki ve tabii ki tiraj. Kendi gazetesinin tirajından bahsetmeyen yok. Yahu senin işin yazman değil mi? Haberciliğin işi sanki Türkiye iktidar-muhalefetlerine dönmüş. Biri aksa diğeri kara. Belki onlara uyan meslek bu değildir. Tam özgür olmadan habercilik yapmak ne cesaret! İnandırıcılık kredisi bittiğinde bitecek.

Korsandan yakınan kitap yazarları düşünüyor mu ki neden korsan alınıyor? Bizi seven korsan almasın diyorlar. Peki kitaplarına biçtikleri yüksek fiyatlar ne onlar okurlarını sevmiyor mu yoksa? Aldıkları paraya mı bakıyorlar sanki… Adamlar 3 ayda bir kitap çıkarıyor bu para kazanmak için değil de neden? Makul fiyatta satsalar aynı parayı kazanamayacaklar mı? Tabiî ki daha fazla okur alacak kazanacaklar. Korsana hayır diyen paracı yazarlara inat insanın korsan alası geliyor…

Kitap mı açıyoruz? Rastgele bir sayfa açalım. Bunun alt yapısı kuruldu mu? Gelecek tepkiler hesaplandı mı devlet başkanlığının seçiminin değiştirilmesin de olduğu gibi. Muhatap alacağın kimseler ben muhatap değilim diyor. Sahaya çıkmış tek takım sanki… Seyirci izleyecek ama neyi antrenman mı? Zaten sahadakilerin çözümlemesini yapamıyor futbol mu oynayacaklar rugby mi? Seyirci zaten rengârenk. Gökkuşağı mübarek! E bu ortada kalırsa ne olacak yapamadık yanlış yaptık hata ettik diyen olacak mı? Olmaz herkesin istediğinin elastikiyeti yok ki? Gerekli şeyler yapılsın kimse rencide edilmeden dışlanmadan. E buna da sorumluluk gerekiyor sen ben işin başından beri yokum dersen seyirci seni bir daha izlemek ister mi? 

Hâlihazırda görünen bir sürü kurum ve kuruluşta misyonunu tamamlayamamış ve tamamlamaktan uzak olanlar gereğini yapmalıdır.

“Sorumluluk aldım ve maalesef yeterli değilim şimdi kaldıramayacağımı düşünüyorum benim ayrılmamdan duyacağım memnuniyeti sizler bile duyamayacaksınız”.

Şimdi görevi hakkaniyetiyle yapabilecek olan varsa gelsin yoksa muhakkak birileri gelecektir onları bekleyelim. Böyle diyen birilerine ihtiyaç yok mu?

Hala oturduğumuz yerden birilerini istifaya davet mi edeceğiz?                                                                                                                                                  

Yazar Hakkında

Tolga Gündoğan

Online dergiler Online dergiler