Çocukluğumuza ve Çocuğa Duyarlı Olmak | Didem Çiftçi

Administrator tarafından yazıldı. Aktif .

ÇOCUKLUĞUMUZA VE ÇOCUĞA DUYARLI OLMAK

 

Çocukluk, yaşanılıp bitmeyen evrensel masumiyet hali. Bu kelime ne hatırlatır, nedir çocukluğu bir parçamız kılan ve ebedileştiren? Her zaman etrafta bir yerde bir çocuk olacak olması mı, Peter Pan'ın kendi varolmayan ülkesine kaçıp sonsuza kadar çocuk kalışı mı ya da ailelerin ''çocuk'' merkezli ve iktisat biliminin bulgularını hiçe sayan olağanüstü yaşam mücadeleleri mi? Aslında hepsinden bir parça ve bir de her şeyin devamıyla varlığını anlamlı kılması gibi insanoğlunun da yarınıyla, bir sonraki evresiyle bütünleşmiş olması.

 

Türkiye ve dünyada çocuğu ve çocukluğu konuşmaya hazır mıyız?  Çocuk Vakfı’ndan, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle çocuk ödevi duyurusu yapıldı. Çocuğa yönelik sorular çerçevesinde bireysel anlamda kendimizi ve toplumdaki durumu sorgulamalıyız.

Bu süreç çocukluğa odaklanma süreci, bugün çocuğu ve çocukluğu konuşmak için fırsat bulabilmeliyiz. 2011 yılında çocukların yararına atılan adımları gözden geçirmekle başlamak gerek.

 

Türkiye’nin ilk Çocuk Hakları Kongresi 25-27 Şubat 2011 tarihlerinde yapıldı. Kongrenin yapılış amacı ve en büyük getirisi Çocuk Hakları Strateji belgesinin ortaya çıkmış olması. 2010 yılının başından itibaren yapılan çalışmalarla çocuk ve yetişkin görüşlerinin alınmasına büyük önem ve özen gösterilerek ortaya bir yol haritası çıkarılmış oldu. Stratejide ifade edildiği şekliyle Strateji Belgesi’nin ana felsefesi, çocuk ve yetişkin bireylerin, toplumun bütün çevrelerinin ve devletin katılımı ile çocuk sorunlarının çözümüne yönelmek, olarak belirlenmiştir. Strateji metni tüm bireyleri, yerel yönetimleri, sivil toplum kuruluşlarını ve devleti sorumluluklarını yerine getirmeye davet eden bir sosyal politika belgesi formundadır. Türkiye’nin kabul ettiği, 27 Ocak 1995 tarihinde yürürlüğe giren BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ve 18 Ocak 2001 tarihinde onaylanması uygun görülen Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi, Avrupa Konseyi Çocuk Hakları Stratejisi (2009-2011), Avrupa Birliği Çocuk Hakları Programı (15 Şubat 2011), BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile dünya çocuk hareketinin çeşitli deneyimleri ve evrensel ilkeleri I. Türkiye Çocuk Hakları Stratejisi’nin gerekçesini oluşturmaktadır.

Stratejinin vizyonu belirlenirken ''Çocuk Hakları Hayalimiz'' ifadesi kullanılmış; burada, atılan somut ve gerçekçi bir adımla öngörülerin ötesinde bir ilerleme kaydetme potansiyelinin varlığı vurgulanmaktadır.

T.C. Başbakanlık Genelgesi olarak yayınlanacak I. Türkiye Çocuk Hakları Stratejisi ve Uygulama Planı 2012-2016 döneminde uygulamaya konulacak.

Strateji belgesindeki amaç ve eylemler BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ndeki ilkeler esas alınarak somutlaşacak. Yapılanma modeli olarak bakıldığında, Türkiye ile sınırlı olmayan uluslararası bir işleve sahip bir belge çıkıyor karşımıza.

 

Anayasadan başlayarak bütün yasaların çocuk haklarıyla uyumlu hale getirilmesi, kongrenin getirdiği ses ve hedeflerinin kaynağı burada. Hukukçu gözüyle bakıldığında bu noktada akla BM Çocuk Hakları Sözleşmesi geliyor. Sözleşmeyi kabul etmeyen ülke kalmadığına göre ve bu tür bir sözleşme açıkça taraf devletlere sorumluluklar yüklediğine göre dünya çocuklarının durumu bu sözleşme paralelinde bakıldığında ne durumdadır;  dünya çocuklarının sorunları azalmış mıdır, artmış mıdır?

Cevap ne yönde şekillenmiş/şekillenecek olursa olsun, ‘Çocuk Hakları kültürü’ edinilmesi ve geliştirilmesi gereken bir kavram ve bu konuda emek sarf eden birikim sahibi şahsiyetlere kulak vermeliyiz. Stratejinin gerekçesinde de bu noktaya dikkat çekilmiş: İnsan hakları temelinde evrensel çocuk hakları kültürünün tarihi gelişim sonucu ortaya çıkan ve dünyaca da kabul gören bazı sonuçları vardır. Çocuğa ait bu birikim insanlığın ortak tarihinin ürünüdür. Bu nedenle her medeniyetin BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni yorumlama ve geliştirme hakkı esastır.

Çocuk Vakfının başkanı ve dünyanın en küçük çocuğu Sayın Mustafa Ruhi Şirin'e göre umutlu olmalıyız. Geç kalınan noktalar hayati olsa da önümüzdeki zamanda çözüm üretileceğine inanmalıyız. Bugünün siyasîleri 'Çocuk Dersi'nden sınıfta kalmış olabilir ama yarının devlet yöneticileri bugün haklarını benimseyebilmiş çocuklardan çıkacaktır.

Çocuk Vakfı’nın mottosuyla; Umut var… Ve hep olacak!

 Didem Çiftçi

*25-27 Şubat 2011 tarihinde gerçekleşen I.Türkiye Çocuk Hakları Kongresi’nin 20 ciltlik yayınını www.cocukvakfi.org.tr sitesinin Kongre Yayınları bölümünde inceleyebilirsiniz.

*T.C. Başbakanlık Genelgesi olarak yayınlanacak I. Türkiye Çocuk Hakları Stratejisi ve Uygulama Planı ( 2012-2016) belgesiniwww.cocukvakfi.org.tr sitesinin I.Türkiye Çocuk Hakları Kongresi bölümünde okuyabilirsiniz.

Paylaş

 

 

 

 

 

Online dergiler Online dergiler