Nü Fikirler: Diriliş ve Yok Oluş

Said Doğrul tarafından yazıldı. Aktif .

Gün geçtikçe evrilen fikirlerin, gittikçe olgunlaşan bilinç perdesi üzerine yansıttığı paragraflar çeşitli noktalama işaretleriyle sonlanır.

Tırnak işaretiyle temellük edilmiş düşünceleri kendisine basamak yapan soru işareti, aslında birçok cevaptan daha zor cümlelere misafir olur.

Akla geldiği andan itibaren bünyeyi soru işaretinin çengeliyle sarmalayan ‘yokluk’ hissi; soru sormayı, cevap okumaktan daha güç kılar.

Hiçbir şey, hiçliğin kendisi kadar korkunç değil.

Kapkaranlık bir tabuta konup soğuk ve ıslak toprağa gömüldükten sonra, simsiyah bir boşluğun içinde sonsuz bir sessizliğe karışmak düşüncesi, bütünüyle ürkütücü.

Temelinde mantık hataları barındıran bu fikir; gecenin gündüze devrini, kışın bahara çevrimini ve kupkuru dalların yemyeşil ağaçlara dönüşümünü gören bir kimse için cevapsız kalan bir soru işareti.

Çünkü, insan hayatı eğer iki karanlık arasındaki bir şimşekten ibaretse ve yokluktan gelip yokluğa gidiyorsa; yaşamdan daha asılsız,alakasız ve anlamsız bir şey yoktur.

Aynı element orjinine sahip kömür ve elmasın farklı nitelikler taşıması gibi, insan ırkının da değerlendirilip derecelendirilmesi gerekir; tedric edilmeksizin çürümesi değil.

Okuduğunuz bu satırların bir yazarı, önünüzde bulunan ekranın bir mühendisi, kullandığınız yazılımın bir programcısı vardır; öyleyse hiçbir şey kendiliğinden olmamış ve hiçbir şey kendi haline bırakılmamıştır.

Eğer her şeyin bir yaratıcısı varsa, O, yarattıklarını boşuna ve başıboş yaratmamış; devamsız, muvakkat ve mütegayyir bir siluete terk etmemiştir.

Benzer mantık uyarınca, sanatıyla görmek ve görünmek isteyen Yaradan; masnuatının zayıf bir gölgesini gösterip, yarattıklarını zevale mahkûm etmez.

Öte yandan dünya üzerinde haksızlıkların hâkim olduğu herkes tarafından kabul edilen bir gerçek.

O halde insanoğlu ihmal edilmiş değil, imhal edilmiştir; kendisine mühlet tanınmıştır. Zira icra edilemeyip tehir olunan adalet, bir Büyük Mahkemede mükâfat veya mücazat kararını vermek için sırasını bekliyor.

Elbette tüm bunları düşünmeksizin sol üst köşedeki ‘kapat’ butonuna tıklamak veya bu sayfayı simge durumuna küçültüp Facebook’ta takılmak mümkün; ancak ölüm öldürülemiyor, kabir kapısı kapanmıyor ve ecel ensemizde esniyor.

Seçim iradesi ise insanın elinde: Ufalanmaya ve yok olmaya mahkum bir kömür torbası veya değerini kaybetmeyecek olan bir elmas parçası.

Yazar Hakkında

Said Doğrul

Said Doğrul

İlk ve orta öğrenimini, gözünü açtığı şehirde tamamladı. Hukuk okumak üzere Bursa akvaryumundan İstanbul deryasına kulaç attı. Bir müddet tiyatro ile oyalandı, üç-beş kısa filmimsi çekti. İstanbul Üniversitesi Kamu Hukuku yüksek lisans programında temaşager, aynı kurumda Sosyoloji lisans talebesi. Sıfat değil, eylem olarak ‘yazar’lığını, editörlüğünü de yaptığı Fikir Adası e-dergisinin yanı sıra, sair süreli yayınlarda sürdürüyor. Şu an ise uzak ülkelerde, davulun sesinin geldiği yeri bulmaya çalışıyor. İleride cennetlik olmak istiyor.

 

Kafa Kâğıdı:       |  

Online dergiler Online dergiler