Dünyayı Kurtarmak (!)

Ömer Çiftçi tarafından yazıldı. Aktif .

Gençlik hareketleri benim için bir bakıma hastalık.

İnsanlar doğar, büyür, anlamaya başlarlar ve kendilerinde garip bir güç hissedip ülkeyi hatta dünyayı kurtarmaya çalışırlar.

İşte bu hastalık çoğu kişide gençlik dönemlerinde görülür; tabi bazılarında ömür boyu sürdüğü de olur. Erkenden bu hastalıktan kurtulmak gerek; çünkü o zaman normal ve huzurlu bir hayatımız olabilir. 

Gençlik hareketleri benim için bir bakıma hastalık.

İnsanlar doğar, büyür, anlamaya başlarlar ve kendilerinde garip bir güç hissedip ülkeyi hatta dünyayı kurtarmaya çalışırlar.

İşte bu hastalık çoğu kişide gençlik dönemlerinde görülür; tabi bazılarında ömür boyu sürdüğü de olur. Erkenden bu hastalıktan kurtulmak gerek; çünkü o zaman normal ve huzurlu bir hayatımız olabilir.

Televizyonda, tartışma programlarında görürüz. Gence söz hakkı verilir ve genç sanki bayrağı almış koşar gibi konuşup sonrada saçma bir cümleyle konuşmasını bitirir ve yerine oturur.Bazıları vardır ki hiyerarşiyi çok severler ve konuşmaya başlarken ben bilmem neyin başkanı ya da bilmem neyin temsilcisiyim derler.

Soru sormaktan bile acizlerdir.

Çoğu üstü kapalı hakaretlerde bulunur ya da bu vatan bizim naraları atarlar sadece. Çoğu da kendilerini bu ülkenin gerçek sahipleri zannederler.

‘Gençliğe Hitabe’ her sene zorla ezberletilip kutsal kitaptan bir ayet gibi öğretilirse; tabi ki o genç de damarındaki asil kanla herkese meydan okuyacaktır.

Onun birinci vazifesi korumaktır ama kimi neyden kime karşı koruduğunu bilmeden.

Fransız devrimin romantizminden etkilenen bir kurucumuz olduğundan dolayı böyle romantik gençlerin olması da çok doğal. Özellikle bu romantizm kendisini, gerçek olup olmadığını bilmediğim Bursa Nutku’nda da gösteriyor.

Kısacası kendilerine göre vatan elden gittiği zaman bütün hukuksuz yollara başvurmak hukukları oluyor. En büyük örneği ise Ergenekon.

Birkaç heyecan dolu general ve Kemalist romantizmine kendini kaptırmış birkaç yazarla ne tür felaketler çıktığına herkes tanık oldu. Bu tip hukuksuz teşkilatların vatanı kurtarmak adına gençleri nasıl kullandığı da aşikâr.

Dünyayı ya da ülkeyi kurtarmak kimselere vazife değil.

İnsanların normalleşmesi ve kendisinin yüce olmadığını kabullenmesi gerek.

Kimse kimsenin hayatını değiştirmek zorunda değil. Geçmişe tüm kargaşa, çekişme ve savaşlar sırf bu yüzden yaşandı.

Karşındaki mükemmel değilse sen nasıl mükemmelsin?

Sende olanın onda olamayacağı gibi; onda olan da sende olmayabilir.

Değişimi kendi yaşamımıza uygulamak en doğrusu.

Düşüncelerimiz ile yaşayalım.Kendi düşüncemiz olsun ve herkesin kendi düşüncesince yaşaması özgür olsun.

Şu kısacık hayatta böyle bir oyun oynayalım. Ve oyunlar ciddi oynanmaz. Artık biraz gayri resmi takılalım.

Böylece daha samimi oluruz. 

Yazar Hakkında

Ömer Çiftçi

Online dergiler Online dergiler