Evrenin 10 Sırrı

Kültür-Sanat Editörü tarafından yazıldı. Aktif .

2. ‘Çok Evrenlilik’ teorisi 
Günümüzün kuantum fizikçileri aynı zamanda ve boşlukta başka bir evrenin mümkün olabileceğini düşünüyor. Bu diğer evrenlerin kendilerine özel tarih, gelecek ve fizik kuralları var. Şimdilerde bu teori rağbet görmese de gelecekte bir evrenden diğerine seyahat etmek mümkün olabilir.

3. Evrenin sonu 
Dünyanın elbet bir gün sona ereceğine dair görüşler herkese göre değişiyor. Birçok ihtimal olduğu düşünülüyor. Bunlardan bir tanesi, dünyanın büyümeye devam etmesi ve en sonunda patlayarak bir toz bulutu haline geri dönmesi. Bir başka görüş ise, yer çekiminin sona ererek bütün dünyanın tek bir noktaya geri dönmesi yani yeni bir ‘Büyük patlama’ olması.

4. Evrenin başlangıcı 
Evrenin başlangıcı nasıldı? Evrenin başlangıcı var mıydı? Eğer evren bizim bildiğimiz her şeyi içeriyorsa, zaman kavramı da dahil, o zaman başlangıçtan da öncesi mümkündür. Günümüzdeki teoriler genellikle ‘Büyük Patlama’ dan bahsediyor. Büyük patlamanın hala devam ettiği düşünülüyor. Peki, patlamayı başlatan neydi? Bütün bu enerji nerden geldi? Eğer ‘Dünyayı ve bütün fiziksel kuralları Tanrı yarattı’ dersek bu sorular tabi ki Hiçbir anlam ifade etmez.

5. Zaman 
Zamanı bildiğinizi mi sanıyorsunuz? Zaman ile alakalı kelimeleri kullanmadan zamanı tanımlayabilir misiniz? Zaman zamandır işte. Her olayın aynı anda olmasını ve geçmişte yaşananın ileride yaşanacak olandan ayrılmasını sağlayan bir şeydir. Uzay gibi bir boyut mudur? Ya da dijital saatlerin satışını arttırmak için yaratılan bir illüzyon mu? Dünyadaki en zeki insanın bile bunları düşünürken başı döner.

6. Karanlık madde ve karanlık enerji 
Günümüzdeki son evren modellerine baktığımızda bizim görebildiğimizin ötesinde evreninin adeta sonsuzluğa uzandığını görüyoruz. Sadece evrenin yüzde 4’ünü direkt olarak algılayabiliyoruz. Geriye kalan görünmez, ne olduğunu bilmediğimiz anlamına gelen ‘karanlık madde’ olarak adlandırılıyor. Karanlık maddeye eşlik eden enerjiyi de direkt olarak algılayamıyoruz.

7. Bilinç 
Davranışçılık kuramındakiler zihnin şartlanmış tepkiler olduğunu savunurlar. Yine de kendi düşüncelerimizi yansıtabilme yeteneğimizin çok belirgin ve ilginç olduğunu inkâr edemeyiz. Eğer bu beynimizin çalışmasının bir etkisiyse o zaman bilgisayarların da kendilerinin farkına varıp eşit haklar istemesi çok olası. Bilinç, onu taşıyan beyin öldüğünde kalır mı? Gerçek bilinci, programlanmış bir dizayndan nasıl ayırt edebiliriz? Bu sorular bir robot ya da hayaletle konuşmayıncaya kadar cevapsız kalacak gibi gözüküyor.

8. Nadir bulunan anti madde 
Teoride madde ve anti maddenin aynı anda ve aynı olayla meydana geldiği iddia edilir. Normal baryon parçası oluştuğunda, aynı kütlenin ters yüklüsü de oluşur. Laboratuarlarda yıllarca anti madde üretilse de doğada bunu göremiyoruz. Olması gereken antimaddelerin nereye gittiği bir soru işareti.

9. Tunguska olayı
30 Haziran 1908 günü sabah saat yaklaşık 7:45 sularında Sibirya'nın orta kesimlerindeki Podkamennaya Tunguska Irmağı yakınlarında büyük bir gök patlaması yaşanmıştır. Patlama 10-15 bin tonluk bir dinamit kütlesinin patlamasına eşdeğerdi. Kesin olmayan verilere göre patlamanın nedeninin, bir kuyruklu yıldız parçasının ya da meteorun yerküreye çarpması olduğu sanılmaktadır. Garip olan meteor parçasının bulunamaması.

10.Dünya dışında zekâ 
Carl Sagan’a göre biz var olabiliyorsak, evrenin büyüklüğünü düşündüğümüzde bizden başka canlıların da olması mümkün. Astrofizikçi Frank Drak,e kurduğu denklemle milyarda bir gezegende yaşam varsa toplamda 6 milyardan fazla gezegende yaşam olduğunu hesaplıyor. Enrico Fermi ise yaşamın bu kadar yaygın olduğunu düşünürsek nasıl bizden başka birileriyle karşılaşmadığımızı sorguluyor.

Online dergiler Online dergiler