İç'lerden Uzaklara | Zeynep Tuna

İskele Editörü tarafından yazıldı. Aktif .

İÇ’LERDEN UZAKLARA

'Bir ömür bırakıyorum benden miras geriye, bir de gözyaşı, arkamdan ağlanmasına gerek kalmasın diye... Bir ömür bırakıyorum ya, herkes gibi ben de isyanımı tekmelerimle haykırarak geldim dünyaya. Bilemezdim neye gözümü açacağımı, ilk soluğumun bu kadar kirli oluşunu, bilemezdim. Ama iki meleğim vardı yanında, huzur hissederdim.

 Muhtaçtım ama onlar varken değil, mutluydum çünkü kolları arasında uyuyordum. Sonra dizlerinde, sonra kendi yatağımda. Bilemezdim büyümenin onu benden uzaklaştıracağını...

 

Bir gün benimde sıramın geleceğini biliyordum. Çok zormuş koruyan, kollayan, karşılıksız seven, son nefese emek sarf eden olmak. Bu sefer hayatın soğuğuna sırtını çeviren ben olmuştum.

 

Üşüdüm, üzüldüm, kaygılandım, çabaladım, yoruldum... Güldürmek için, gülmek için, tek bir çatıda sıcacık huzuru bölüşebilmek için. Artık canımdan kıymetli 'can'lar vardı hayatımda. Bilemezdim yılların bu denli hızla geçeceğini, zamanın bu denli kavramsız, kifayetsiz olabileceğini. Saçlarda aklar, gözler iyi görmez, kulaklar da biraz ağır işitir, belki sırtta kambur, dizlerde ağrılar, ellerde emeklerin yorgunluğu. Ama duygular, onlar hissedilebilirliklerinden

hiçbir şey kaybetmemişti, edemezdi. Ta ki bir gün aynada, tek başıma kalakalmışken fark ettim bunları, acısını yılların, yalnızlığın, çaresizliğin yansımasını gördüm aynada, terk edilmişliğin ayazında...

 

Yine güldürmeye çalışıyordum, gülmeye. Ama bu sefer ne için, kim içindi bilmem vakit geçsin isterdim. Bilirdim ki artık tek başımayım, anılarımlayım, kırılmışlıklarımla... Yine bilirdim ki adına huzur! evi dedikleri soğuk duvarların tozlu camlarında bekleyecektim, neyi kimi bimem.

 

Bu zamana kadar bir şey bilmemişim bunu da bilmem. Her gün düşünürüm, buraya geldiğim ana kadar olan hayatımı lime lime ederim gözümün daldığı yerlerde, gözyaşlarım bile sıcak değildi artık! Düşünürdüm işte, oğlumla kızımla aynı masada yemeyecektim, can'dan gelen muhabbetin sıcaklığını

unutacaktım, torunlarımla oynardım aslında, parka giderdik belki okuldan sonra, büyüdüklerini göremeyecektim. Oysa ne de çok masal ezberlemiştim bir gün lazım olur diye, ne tecrübeler biriktirmiştim, paylaşacaktık. Yine düşünüyorum da ne de çok hazırlamışım kendimi son zamanlarıma,

yazık... Gençliğimden kalma siyah tozlu bir bavulla bu kapıdan içeri girişimi hatırlarım, 'her hafta geleceğiz merak etme' deyişlerini, 'biliyorsun çalışıyorum, e çocuklar da var, inan bana böylesi daha iyi...' Hak etmediğim cümlelerdi, sustum, hak verdim. Vicdanı azad etmişe kim ne diyebilirdi ki?

 

Yıllar oldu buradayım, en son gelirken getirdikleri çiçekler kurumuş, döküle döküle bir sapı kalmış onu da atmışlar zaten. Bari bayramda gelseydiniz ya evladım, insanın gözü daha çok arıyor, yüreği daha çok acıyor, bilemezsiniz. Çok istedim göreyim sizleri, önce inmeyecektim yanınıza, sitem edecektim, gönül koyacaktım. Sitemim de gönül koymam da kendime, ne diye umutlanırsın a ihtiyar! Bir telefonla hallettiler işte... Benim gibi nice yoldaşlarım var burada, daha kötüsünü de gördük, hamdolsun. Alıştım, insan herşeye alışıyormuş bir kere daha gördüm.

 

Ama veda edecek kimsenin olmaması, tutacağım sıcak bir el, huzur bulacağım yaşlı bir göz olmadan gideceğim ya, o oturur içime...

Ara sıra gençler geliyor, elimi öper halimi hatrımı sorarlar. Ne anlatayım evladım size, üşüyorum işte. Çoğu anlatır derdini, isyanını, ben yapamam. 'Aman annenizin babanızın kıymetini bilin' der öğütlere dalarım. Hoş kendiminkilere zamanında öğretememişim ya! Olsun içimdekiler içimde

kalsın, burada da zaman geçer, ömür biter, acı diner. Ben soğuk sayfaları karalarım bana yeter.

 

Huzur ne evde ne dışarıda, ne yalnızlıkta ne kalabalıkta, ne dünde ne gelecekte. Bugün sevdiklerinizle beraberseniz, gönlünüze bahar gelmiş sıcacıksa huzur orada...'

 Aynı derde üzülüyor, ağlıyorsak, hissediyorsak yüreklerindeki yalnızlığı bir şeyleri

paylaşabiliyoruz demektir. Hikâyelerini anlatmaya, sevgi saygı görmeye hasret, gözünü kapıya dikmiş nice yaşlılarımız var, duası dilinde. Gençler bir ülkenin geleceği ise, o ülkenin değerleri, geçmişi, tecrübeleri de yaşlılarıdır. Bizler vicdanımızı özgür bırakmayalım ve yanlarında olalım.

 

 

Zeynep Tuna

Paylaş  

Yazar Hakkında

İskele Editörü

Online dergiler Online dergiler