Gözyaşı | Ömer Faruk Koç

İskele Editörü tarafından yazıldı. Aktif .

GÖZYAŞI

Terleyen gözler, hıçkırığı barındıracak cesarette değil,

Ruhun ve kalbin damıttığı gözyaşını besteleyen gözler önünde eğil!

Gözyaşı…

Yüzleri arındıran ab-ı hayat…

Sır berzahında hikmet kapısını çalacak tefekkür fidanının beslendiği su kaynağı…

Acziyet perdesinden basiret fışkırtan erdemli davranış!

Ağlamak mertliktir! Ağlamak his insanının özelliğidir. His insanı ise insanlığın şerefli mertebesi…

Ağlayalım… Kuytular gözyaşı bekler. Hüzne acıkan dünyayı mesut edelim ve hıçkıra hıçkıra ağlayalım. Öksüzlere, yetimlere, açlıktan ölmek üzere olan bir çocuğun akbabalar tarafından parçalanmasını çekip yılın fotoğrafçısı ödülünü alıp zalimliğin heykeli olan bahtsıza ağlayalım. Kalbini dilsiz kılanlara, gövde gösterisi gibi bizlere sunulan sanat eseri gözlerini âmâlaştıranlara, secdenin öptüğü alınların seccadeyi sulamadan vedasına, imâna susayan gönüllerin haykırışının yankı bulamayışına, müslüman olup da dinini yaşayamayanlara ve asıl hüzne hüzünlenenlere ağlayalım…

Efendimizin ifadelerinin hikmetini düşünüp fark edince bir hüzün damlası da ona bahşedelim ve şimdi ona kulak verelim… Hüzün Peygamberi (sav) de bu konuya değinmiş ve şunları söylemiştir:

“Mahşerde, cehennem kıvılcımlarının insanları kovaladığı hengâmede, Cebrail Aleyhisselam elinde bir bardak suyla görünür. Ona, “Bu ne?” diye sorarım ve bana şöyle cevap verir: “Bu, mü'min kulların Allah korkusuyla ağlayıp gözlerinden döktükleri gözyaşlarıdır ve şu korkunç kıvılcımları söndürecek tek şeydir.”

"Sinek başı kadar bile olsa, gözünden Allah korkusuyla yaş çıkan ve bu yaşı yanak yumrusuna değecek kadar akan hiçbir mü'min kul yoktur ki, Allah onu (ebedi) ateşe haram etmesin!"

“Allah korkusuyla gözyaşı döken kimse, süt memeye geri dönmedikçe ateşe girmez. Bir kul üzerinde, Allah yolunda yapışan tozla, cehennemin dumanı bir araya gelmez."

Bu hususta şunu da ilave etmek gerek, Hz. Ömer'in gözyaşlarının iki yanağında iz bıraktırmasını sağlayan, Cüneyd-i Bağdadî gibi Seyyidu't-Taife sayılan önderlere, ağlamayı, Kur'ân okuma ve teheccüd namazı kılmanın yanın­da, vird edindiren de hikmet sahibine, çilingirin bizzat kendisine duyulan aşktı…

Ayrıca Allah’ın müstesna kullarından Bürde el-Abide isimli zat da çok ağlama şerefine erenlerden! O kadar çok ağlardı ki, bu sebeple kendisini ayıplayanlar olurdu. Onlara; “Eğer siz, kıyamet günü, günahkârların ağlamasını görmüş olsaydınız benim ağlayışımı çok bulmazdınız!” derdi.

Bu zatların ufkundan bakabildiğimiz çok çok nadir anlarda hissettik ki hüzün bereket toprağının yağmurudur. O yüzden kâinata kazandıracağımız her bir fikre gözyaşı serpiştirip öyle sunalım…

Hüznü kadeh kadeh içip gözyaşı sarhoşu olalım…

Bulut olalım… Dolunca hemencecik ağlayıverelim; ama çok uzun olmasın yıldırım hıçkırıklar… Güneş nasıl ki bulutun gözyaşını siliyor biz de hakikat güneşimizi hatırlayalım ve gökkuşağı açsın yüzümüzde…

Yüzümüzdeki nur tohumları sulanmak bekler… Samimiyet süzgeci hassastır tohumda, gözyaşı ile teri ayırt eder!

Gözyaşı barajları kuralım, şebekeler döşeyelim gönüllere, kalplerde his kesilince onları sarsacak samimiyet biz olalım…

Hüzün potası ekvator gibi olsun! Ayırt etmeyelim, bütün vakalara ağlayalım… Hâlâ Rabbimiz’ e kavuşamamış olmamıza, şu dünyada imansız fikirler varken onların soru işaretleri zifirindeki fener biz olamadığımız için, Efendilerin Şah’ının sahabesi olamadığımıza, bir gün yüksek bir yere ulaşmak isteyen Efendimiz bir taş bulun dediğinde ayağının altına başını koyup buyur sana bir taş Ey Peygamber diyen Ömer(r.a) biz olamadığımız için, O’ nu korumak için O’na gelen okun önüne kolunu koyan biz olamamamıza,  ruhun dünya gurbetini yudumlarken bedende çektiği ızdıraba ağlayalım...

Ardından da gönülden istenildiğinde esirgemeyip veren en merhametliye yönelip dua edelim:

Ey sırların çilingiri! Göz çukurlarımıza şelaleler nasib eyle.

Mizânda amel defteri elimize verildiğinde elimizden damlayacak bir umman gözyaşı bahşet…

Ömer Faruk Koç

Paylaş  

Yazar Hakkında

İskele Editörü

Online dergiler Online dergiler