İçimin Müjgan Ablası | Seher Şahin

İskele Editörü tarafından yazıldı. Aktif .

İÇİMİN MÜJGAN ABLASI

Müjgan abla var bizim. Mahallenin en şatafatlı hatunu. Dert ortağı herkeslerin böyle saçları beline kadar, gözleri yeşilinde yeşili. Elleri en güzeli. Sesi en derinden etkiler.

Müjgan var işte. Ne aşktan anlar, ne sözden. Ne acı bilir bizce, ne keder ne tasa… Sadece dinler acımızın acısını, sadece güler geçer. Ama anlatırız bizde işte, o gülse de anlatırız. Hatta herkesler söyler bu kadında bi' şey var diye. Ne laftan anlar, ne dinler ama insan içini dökse dökse ona döker. Dillendiririz bizde sık sık. Alırız bi' fincan kahveyi koşarız yamacına. En büyük dert bizim gibi, en büyük çileyi çekmişiz gibi. Dünyada bir tek o kalmış gibi.

Buraların soğuğu kavurucudur. Bi’ dal sigaraya tutuşur şehrin tüm ışıkları, bi’ dal sigarada unutulur acının fiyakalısı. Bizde yoktur öyle rakıya gömülü geceler, yoktur vodkanın tek yudumu.

Bizde, bir dal sigara, bi’ fincan kahve, bi’ de Müjgan abla vardır işte.

Hani her şeyi anlattığımız ama hiç anlamadığımız Müjgan abla...

Küfrü o öğretti bana, geçen gece cam kenarında yağmur damlaları yarışıyorken loş ışıkta, zırlayan tüm acılara tükürüp “Ulan..” dedi. “ulan siz ne anlarsınız sevmekten”... Hepimiz bakakaldık öylece. Ne diyeceğimizi bilemedik, tutuldu diller...

Sonra kondurdu mumun ışığını hüznümüze ve başladı anlatmaya…

“Lise yıllarıydı. O zamanlar yüzümde kırışıklık namına bi’ şey yoktu tabi. Güzel hatundum. Okulun tüm yakışıklıları dolanırdı peşimde ama ben en arka sırada oturan o pısırık, kısa saçlı, gözleri hiç renklenmemiş oğlana vurgundum. Sınıfın en tembel, en çekingen oğlanı. Sesini nadiren duyduğum o oğlana.” Kimseye ses etmedim aylarca. Sonra bir gün edebiyat dersinde şiir yazmamızı istedi zalim hoca. Ödevine tek sadık o çekingen oğlandı. Patlattı bir şiir. Dalga geçti bizim çokbilmişler, alay ettiler, güldüler. O gece yastığıma öyle döktüm ki içimi sabah sırılsıklamdı. Ertesi gün okula gitmedim. Şiirin dizeleri aklıma geldikçe ağlıyordum, gecelerce, günlerce böyle sürdü gitti bu. Hazmedemiyordum tüm erkekler peşimdeyken onun şiirine tema olamamayı. Yediremiyordum kendime...”

“İlk yılı bitti lisenin. Karşılaşmadık hiç. İkinci yıl yine sessizce geçti gitti, sonra üç yıl. O zamanlar üç yıldı lise o kadarına yetiyorduk. Okulun son günü niyetlendim bu defa. Şiirin dizelerini aklımdan sile sile itirafın eşiğine geldim. Yoktu bizim pısırık ortada, çekingen, alay edilesi oğlan yoktu. Şiirin dizeleri vardı bir tek aklımda, başka da hiç bi’ şey yoktu. Dolaplarımız vardı kendimize özgü. Kitap, defter taşımıyorduk haylazlığımıza. Son gündü toparlamalıydım işe yaramayan tüm gereksizliği, anahtarı çevirmemle yığıldı mektuplar. Şaşkınlığımı gizlemeden avuçladım hepsini. Üzerinde tek bi’ pul yoktu, tek bi’ işaret. O gün tam 365 mektup okudum. O gün 365 yerimden intihar ettim. O gün 365 kere terk edildim. Aklımda hala şiirden satırlar. Son mektuba iliştirilmiş kimliğim. Seni seviyorum eklentisi.”

Heyecanla bakıyorduk Müjgan ablaya, kafa kırıyor hatun diyorduk içimizden. Sonra sessizce kaldırdım başımı ‘Ee?’ dedim. Bekler gibiydi, devam etti.

“Günlerce adres aradım sonra, bir telefon numarası, herhangi bi’ şey. Ama yoktu ki. En kötüsü de adam tüm umudunu yitirmişti. Tüm mektuplarda benim onu asla sevmeyeceğimi, bunu bildiğini vurguluyordu. Birkaç iz sürdüm sağda solda. Üniversite hayalimin ebesine edildi. Zihnim tamamen ona odaklıydı. Bir kez diyordum bi’ kez karşılaşsak...”

“Ama olmadı, hiç görmedim. Hiç karşılaşmadık. Onu özlemeyi bile bilmiyordum. Sevmeyi öğrenemeyen özlemeyi nasıl becersin ki? Beceremedim bende. Kimseyi tanımadım sonra. Tek bir erkeği bile tanımadım. Hepsinin canı cehenneme. Ne vardı ki söyleseydi? Ne olurdu sanki? Ben söyleseydim neyim eksilirdi?’’

Ondan mı evlenmemişti bunca yıl? Müjgan abla âşık mı olmuştu yani? Gülüp geçtiği safsatalarımıza oda mı tamah etmişti zamanında? Şaşkındım, gizleyemeyecek kadar şaşkın.

Gündemde benim konum vardı nereden gelmiştik ki bu olaya. O güne kadar söylediğim tüm cümleleri dinlediğini o an fark ettim. Baktı, içli içli baktı.

Ve dedi ki;

“Yüz kere mi git dedi, bin kere gel de! Her gün seni seviyorum dedin de o bi’ kere bile söylemedi mi? Bıkma sen onun yerine de söyle. Alay mı ediyor hislerinle? Birlikte eğlenin.”

“Gitmek mi istiyor? Takip et.”

Seher Sahin

Paylaş

Yazar Hakkında

İskele Editörü

Online dergiler Online dergiler