Fatma Teyzeler Olumsuzdur | Ali Kılıç
FATMA TEYZELER OLUMSUZDUR
Kar çok şey söyler Ankara’da… Böylesine grileştirilen bir şehri, birkaç saat içinde bembeyaz edivermek Allahın işi. Manevradaki vapurun bacası gibi tüter evlerin bacaları. Fakirin fakirliğine inat, tez elden yanıp gider yanmayası odunlar. Sobanın üstünde bir fincan ucuz kahve yanıp gidenden kalan hediye… Ve radyoda Dede efendiden ıslak besteler… Ve su gelinlik zamanından kalan cam yeşili döşemeli koltukta bir ihtiyar hanımcık… Fatma Teyze, huzurunu bozacak bir ses aramaktadır iste.
Huzur sessizlik değil, torun bağrışmalarıdır ihtiyarlara. Lakin yok… Beklenen, bugün de nasip değildir… Cevizli çörek, bakkaldan alınan çekmeceli cikolinler bugün de kapıcının çocuklara nasiptir. Bugün de sessizdir ev. Çünkü mazereti vardır, üç beş dakikasına bile gelemeyen Mehmet’in, Servet’in, Hayriye’nin…
Sessizliği bozan Fatma teyzenin romatizmalı elleri olur. Bu ses dıştan değil de, ta içinden gelir kulağına. Tam bir “ah…” edecekken, birden irkilir. Korkar isyana gidivermekten. Kocası Niyazi Bey hep böyle istemiştir evde. Her ne kadar ellisi sonrası tövbeler edip nura erse de…
-Hanim hiç değilse isyana, şükürsüzlüğe girmedik. Allah, olur ya buradan affeder belki bizi de. En büyük şükrüm su bahtıma çıkarıverdiği dinim..
Üç damla yaş kopuverir Fatma Teyzenin gözlerinden...
Gelmeyen torunlara mı, fakirliğe mi, romatizmaya mı, yoksa yedi sene evvel rahmete eren Niyazi Bey’e mi… Ya da yetmişine erişip de hala üzerinden atamadığı şükürsüzlüğüne mi…
Kendi de anlayamaz.
Ankara… Karlar altında bir sokak… Sokağı nurlandıran güçsüz bir ışık. Işığın geldiği evde ince tülün arkasında yollar gözleyen romatizmalı, romantik bir ihtiyar: Fatma teyze… Yan yana getirip bu kelimelerle aritmetik bir hareket çekseniz, baksa hangi medeniyette “şükür” diye bir netice çıkar işlemin sağ tarafında azizim?
Nankör evlatlarına rağmen azizim… Fakir hala AŞIKIDIR bu medeniyetin…
Kırılsın elleri ya... Öylesi bir yuva kuramaz aşkına… Şu uzak diyarlarda…
Tam yedi yüz kırk beş geçe geçip gidivermesine rağmen hatta…
Ali Kılıç
Paylaş
Ali Kılıç'ın Eski Yazıları
Yazar Hakkında
İskele Editörü
Bu yazara ait diğer yazılar
- İdeolojinin Gölgesinde Türk Müziği | Sedat Akel
- Hayaller | Huriye Tak
- Beni Bu Filmler Mahvetti | İclal Turan
- Akıllı Tasarım Teorisi | Mustafa Akyol
- Avrupa'ya Kalkan Gençlik Treni | Engin Özkan
- Ulu Hakan Sultan 2. Abdülhamid | Agah Çetinkaya
- Güzel İzmir | Hilal Yaşlı
- Belçika'da Bir Türk Rengi: Turkuaz | Burcu Yaşar
- Korkaklığım | Ali Kılıç
- Üstü Kapalı Bir Duygusallık: Bıkkınlık | Hilal Yaşlı