On İkiye Beş Kala | Agah Çetinkaya

İskele Editörü tarafından yazıldı. Aktif .

ON İKİYE BEŞ KALA

Beyaz dokusuyla bu saf rüyada,

Mesteyledi Anadolu her cenahında.

Geçenlerde şöyle ufaktan dolaştım Anadolu içlerini. O nazenin gelinlik, hafif ve hoş edasıyla örtmüş ki her karışını al bayrağımın tarif edilemez; yaşanır ancak. Öylesine temiz öylesine saf ki... Geçilen her yamaçtan sonra insanın durup öylece dalası geliyor eşsiz manzaraya.

Yolculuk, aynîyle yenilik demektir. Yeni nefesler, yeni yüzler; yeniden huzur, yeniden hayattır yani. Aşk da insan da yollarda hayat bulur; bazen küçük bir adanın uzak köşesinde, bazen kızıl günbatımlarında sarıp sarmalar sizi.

Al başını git bu şehirden, insan kaynayan caddelerinden ufukta bir çizgi gibi beliren dağlara, rüzgarın iyot kokularını taşıdığı denizlere. Koşmak, haykırmak ve ağlamak, kimse görmeden yalnızca, umarsızca... “Bir an-ı ebedî, lâkin şimdilik geçici” tadında...

Bir yanımdan sıra sıra akan dağlar ve öbür yanımda kaskatı kesilmiş göllerin arasında,  ben de bırakıveriyorum kendimi hayatın yaşam dolu kollarına. Git gidebildiğin yere kadar, sorgu yok sual yok... Bir de tutturabilirsem eğer güzel bir 'Sezen havası';

Dostlar seyrelmiş, beyhude lafla vakit dolmakta

Avare oldum, serseri oldum terk-i diyarda”

Uzayıp giden yollar bitiverirken bu duygularla, güneşle beraber varıyoruz mahal-i maksuda.

Şubata müebbet kapamışken gözlerimi dünyaya

Dirildim, kasabalarında yeniden doğuş iniltilerini duyunca

Sessiz, soğuk kaldırımlarda sayarken adımlarımı

''Hey!'' dedi yaşlı bir adam, sırtı yamalı

Sağolsun buyur etti amcam usul usul tüten bacanın altına. Bir sıcak çay verdi; esirgemedi nasihatı.

Kasabanın küçüklüğü Anadolu kültürüyle birleşince çok cana yakın bir tablo oluşuveriyor. İnsanların misafirperverliklerine diyecek yok.

Hiç tanımadığı insanlardan böylesi yakınlık görmek, birlikte hemhal etmek hoşuna da gitmiyor değil insanın.

Aranızda kırk yaş da olsa ne kadar çok ortak noktanız olduğunu anlıyorsunuz. Millet olmanın farkına varıyorsunuz bir bakıma. Sevindiklerinizin de üzüldüklerinizin de aynı şeyler olması kalplerinizi birbirine bağlıyor.

Çayımı bitirdikten sonra müsaade isteyip kalkıyorum. Etrafı keşfetmeye devam ediyorum. 'Asayiş ber-kemal'. Hava güneşli olmasına rağmen hafif soğuk. Dükkanlarının önündeki karı temizlemekle meşgul kasaba esnafı.

Soğuğa aldırmayıp güneşlenen insanları selamlıyorum, herbirinin yüzünde bir tebessüm. Karşımdan genç bir çift geliyor, onlar da güneşin tadını çıkaranlardan. Yaşlı bir teyze bakkaldan çıkıyor elinde birkaç poşetle.

Metropollerde parayla satın alınmaya çalışılan rahatlık, burada sokaklara saçılmış durumda. Azıcık iz'an, feraset sahibi olan anlar ki bu ülke bir baharı hakediyor ve bu ülkeye bir bahar geliyor.

 

Agah Çetinkaya

 

Paylaş


     Agah Çetinkaya’nın Eski Yazıları 

         

Yazar Hakkında

İskele Editörü

Online dergiler Online dergiler